ALMES GADIN

DERLEME YERİ: SARAYKÖY,HİSAR KÖYÜ

ANLATAN: ZARİFE SARITEKİN,1931


ALMES GADIN

               Eveli varımış yoğumuş bi padişah varımış. O padişahın üç oğlu vamış. Başga bi adamın da üç gızı vamış. O gızların en böyüğü ''Padişan oğlu beni alışan bi çocuk doğurcen ay gibi'' demiş. Ortanca gız ''beni alışan bi çocuk doğurcen gün gibi olcek'' demiş. Üçüncü gız ''bi halı dokucen ordusunun asgeri oturcek dolmecek'' demiş. Hepsi de böle gavilleşmişle. Gel zaman git zaman bunla padişan oğularılan evlenmişle. Oğlanlara vadınden kere halı dokucek olan gız ''Aman ben ölesine dedimdi'' demiş. Emme öbür iki gızdan eveli hamile galmış. İkiz çocuk doğurmuş. Bunlardan biri ay gibi, biri gün gibi olmuş. Öbür iki gız çocuk sabı olamadıklarından bunu gısganmışla. Gardeşlerinin ebesi olup çocukların yerine köpek eni gomuşla. Çocuklarlan köpekleri değiştirmişler. Ondan kerem gocasının yanına varıp ''Garın köpek eniği doğurdu'' demişle. Padişahın oğlu sinirlenmiş. ''Vay bu nası olu'' deye garıyı canlı canlı üç yol çatınana gömdürmüş. Gelencesi gidencesi başına bi tokmak vuramış   ve yahut daş atamış. Garının gardeşleri yalnız bu kötülülen galmep çocuklare giden gelmez dağına göyüp geliyola. Emme bu çocukları burdan Hızır alıp gidiyo. Hızır'ın evinin olduğu yerde bi inan ağacı varmış. Orda her zaman bi inar oluyomuş. Hindi üç inar olmabaşlamış. Almes gızı her şeyi görüp bilip durumuş. Çocuklar accık büyüdükten sonam Almes gızı onları saraya getirmiş. Dezeleri bu iki çocuğu tanımış. Öldürmek için planla yapma başlamışla. Almes gadın yoldan geçekene çocuğun birine yalik veriyo. Hu gömülü gadının yüzünü sil, deyo. Silesi gada gadın, Allah kırk yıldan sona evlad kokusu geldi burnuma deyo. Çocukların bubaları da bunu duyuyo. Garıya ''demek sen hala da evlad özleyen'' deyo. Kırk katır sopa atırıyo. Emme bu çocuklara bubalarının da ganı ısınıyo. Garının gardaşları çocukları öldürmek için planla guruyola. Enişdilerine ''madem bu çocukları bu gada sevyosunken , onları saraya yemeğe davet etsen ya'' deyola. Garim çocukları orda avleceklermiş. Yedi gün kere padişah oğlu Almes gızını çocuklara yemeğe davet ediyo. Garının gardaşları yemeklerin içine hep zehir ilacı atıyola. Onu da gari Almes gızı barmandaki yüzünden aşların içindeki ağıyı görüyo. Yüzü aşların üsdünde üç yol gezdiriyor, ağıyı alıyo. Çocuklara ''yen gari'' deyo. Bunla o gün şen şakrak yiyo içiyola. Gece gitme vakti gelince Almes gızı ''bu gece siz bize misafir etdiniz. Yarın aşam da ben sizi misafir eden'' deyo. Çocukların dezesigil bubası geliyola. Yediriyo, içiriyor. Ta sona orta yere bi armut getiriyo. Herkesin eline birer gaşık veriyo. Bunun üsdüne padişahın oğlu da deyo ki; '' sen bu zamana gada güzel yemekleri getidin, yedirdin. Bu armutla gaşık getirmek nolyo? Hiç armut gaşıklan yeni mi?'' Bunun üsdüne Almes gızı ''hiç insan köpek eniği doğuru mu?demiş. Ondan kerem padişahın oğluna ''bu oğlun, bu gızın'' deye deyvemiş. Çocuklara da orda gömülü olan gadın ananız demiş. Ta sonunda Allah nasip edesen ben de gelinin olcen demiş. Almes gızı garının gardaşlarının yaptığı bütün kötülüklere anladıvemiş gari. Padişahın oğlu baldızlarına bi beygire semere bağladmış. Beygirin guyrun altına bi çöğür goydurtmuş. Beygir çöğür dokundukça goşmuş. Garıları sürümüş. Sürekene sürekene garılar oracıkta ölmüş. Sadece bacakları semerde asılı galmış. Kötüle cezalarını çekmiş. Biz gelelim çocuklara . Onlarda analarını bi güze giyindimişle süslemişle. Garı bi güze aba olmuş. Sarayda oturup duru, hindi yanından geldim.



Kaynak: DENİZLİ YÖRESİNDEN DERLENMİŞ MASALLARDR.MUSTAFA ARSLAN
Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 0  kişi beğendi