NURLU ÇEŞME
DERLEME YERİ: DENİZLİ-MERKEZ
ANLATAN: DUDU YEŞİL,1920
NURLU ÇEŞME
Vamış yokmuş. İki gız gardaşla vamış. Bunla iyiledenmiş. Biri gavak ağacına çıkmış, gece gündüz nakış işlermiş. O gızın nuru gavak ağacının altında çeşme vuryomuş. O yüzden hayvanla ordan su içmeyelomış. Mal maşat susuzluktan guruyomuş emme kökün Allah o çeşmeden su içmeyolamış. Ondan kere köylük toplanmışla, ''nedelim nedelim, bu ağaca keselim'' deye düşünmüşle. Ertesi gün başlamışla ağaca kesme. Ağacın gövdesini yedi insan zor gucaklemiş o gada büyükmüş. Aşam gada kesmişle. Galan accık bi dutarı galmış onu da ''yarın sabah keselim'' demişle. Sabala vamışla bakmışla öbür gardeşi yale vedimi netdi hiç kesilmedik gibi mamurlenmiş. Ondan kere bi da başlamışla kesmene gine bitirememişle. Accık dutarı galmış. Ertesi sab bakmışla gene mamırlanmış. Üçüncü gün gene aynı. Köylüye bakmışla baş edememişle. Çaresizliğe kapıldıkları bi anda bi gocugarı gelmiş. ''Ben size o gızdan gurtarıvecen, aşaya endirivecen.'' ''Ülen gocana biz endeyoz inmeyo! Ağacı kesyoz ertesi sabah mamırlanıyo. Bu gada erkek biz becerimedik, sen yetmişlik halınla mı becerecen?'' ''Ben işimi bilirin siz hiç gafe takman.'' Köylüle gine gocagarı demi bu diye nazara itibara almamışla. Köylüle öle düşünegosun biz gelelim gocugaruya. Bizim gocagarı accık hamır yoğurmuş. Teknesinden gavak ağacının altına varıgomuş. Yokardan gız izlep durumuş. Dutmuş tersine bi saçırak gomuş onun üstüne ters bi saç kapamış. Yokardan gız ''ülen nine ters gopbatısın önkü ökgübü olmaz.'' ''Neden gızın ben bi yaşlı garıyın, becerimepbatırın. Etcen diye başına geçtim emme bilmeyon nacap olcak.'' Ondan kere bite yazmış. Onun üsdüne gız çuval ne buldusan yazmış. Gine gız yukarıdan ''gocanacım ters edip batısın,olmey önkü.'' ''Neden gızın bilmen batırın, gesen bi yo yardım edivesen ya.'' Bakmış gız pek oralı değil. Dutmuş yastıgece de ters gomuş. Bişirgeçle ekmek etme buleşmiş, oklayınan bişirmeye başlamış. Yufka etcen diye başlamış uğreşmana sonunda yukarda gız dayanamamış garim. ''A ge nine ben ediveren'' diye kendiliğinden ağaçdan enmiş, gelmiş. Bu masal da burda bitmiş.
