YÖRÜK KIZI

DERLEME YERİ: SARAYKÖY-HİSAR KÖYÜ

ANLATAN: GÜLESER YEŞİL,1952

 


YÖRÜK KIZI

        Eveli çadırlarda yaşayan bir yörük beyi varmış. Bu beyin gel zaman git zaman bir gızı olmuş. Çok sevinmiş çok mutlu olmuş, üçüncü gün adam geçileri yanına gitdikten sonra çadıra bir gara guş gelmiş. Garısına ''Çocun canını mı alem yoğusam senin canına mı alem?'' demiş. Garı da, ''Ben çocuğumu sana verimiyim o benim can ciğerim,benim canımı al''demiş. Demiş emme bu arıda da hürkmüş. Bu hürkmeylen deli pınte dutulmuş;garı hasdelenip ölmüş. Garı ölünce üç günlük çocuk beyin başına galıvemiş. Bet n'etcene çocu nacap bakcana şaşırmış. ''Neden n'işleyen buna bi bakıcı bulen'' demiş. Götürmüş köye birisine bırakmış gari. O arıda Yörük tekra evlenme garar vermiş. Köyden bi goca gız bulmuş evlenmiş. Hergün geçi yayma gedeken çocuna süt ayırmış. Gasına ''Huna bakıca ve ge,çocuk işsin'' dep, bırakıp gidermiş. Öve ana süde köye götürüvemediği gibi kedilerin, köpeklerin yalaklarına döküverirmiş. ''Onu içcene hunla içsin''demiş. Ondan sonam ösüz bebek bi halasının yanında bi dayılarının derken üç, dört yanına gelmiş. Bubası buna öve ananın yanına getirmiş. Öve ana kendi çocuklarına ıscak aş, e'mek yedirirmiş. Ösüz çocun önüne bise guru e'mek gomuş, ''sen bunları yecesin''demiş. Gece herkez uyukana dışarıdan toprak kesengi getirip çocun suratına atamış. Uykusunun içinde aklı sıçrasın diye gari. Ösüz uyanı bakamış öve anasının yaptığını anlep ''Allah'ından bul'' dep yatamış. Böle böle vakitde geçip gidemiş. Bi gün geçilerin yavruladığı bi zamanda oğlakları ayırmak için guzluk yapıyolamış. Guzluk yaparken gari öve ana ,ösüz gıza: ''Gel hu sövene dut,ben çakem''demiş. Bi yo vumuş iki yo vumuş,üçüncüsünde nacan yön yüzünü çeviriverip çocun gafasına yarmış atıvemiş. Çocuk dağlarda toktur yok, hekim yok gocagarı ilaçları yapaken kafasını iyileşdimiş. Bu arada öve ana ösüzü yok etmek için elinden gelen kötülü yapmana devam ediyomuş. Bi gün gene demiş ki ölü ya çobancılık buraya gırık bi geçi vamış yatıyomuş. Garı hamır teknesinin içine su gatmış. ''Ata gırık geçi sula ge'' demiş. Çocuk beş yaşında ne vamış ne yokmuş. Boş tekne götüremecemiş dekim dolusunu götürsün, emme çocuk ''gitmecem'' diyememiş. Tekne galdıren deye hücum etmiş. Tekneden suyunlan oldu yere yuvarlanmış. Ee övey ana ''vay sen min onu götürümüyen'' dep çocu almış eline bi de tar'lamış, guş uçmaz kervan geçmez, ıs yok cıs yok, Allahın bol olduğu insanın gıt olduğu bi yere götürmüş bi daşın üsdüne çocu yatımış. Tare boynuna çalmış. Çocun feryadı dağı daşı çınlatma başlamış. Olcek bu ya köylünün biri de öküzlerden ordan geçiyormuş. Uzaktan görmüş öve ananın yanına cesaret edememiş uzakdan ünlemiş: ''Abıla abıla önkü, çocu sene sorala!'' Bu sözü duyunca gada öve ana hemen çocu kesmekten vazgeçip galdımış,çamlardan bi kısım akme toplep  çocun boynunde kesdiği yeri doldurup sarmış. Bu arıda çocu: ''Aşam buban geldiği zaman boynun ne oldu deye sorasan, gezeken yedin gazının üstüne düştüm,boynumu yardı decesin,yalan sölecesin''demiş. ''Doru sölesen sene şöyle yaprın böyle çatarın''diye çocu korkutmuş. Çocuk doru sölebilir mi gari, sabah odlumu bubası geçi yaymaya gitçek, çocuk gene öve ananın eline galcek. Neysen aşam olmuş,bubası gelmiş:''Gızım boynun n'oldu?''demiş. Da çocuktan eveli öve ana atılmış: ''N'olcek kör gibi vamış ta yedin gazının üstüne düşmüş'' demiş. Buba çocun boğazını açmış bakmış,durumu hıyallemiş emme gasına bişe dememiş. Ge zaman git zaman gızcaz evlenme çeğına gelmiş. Köylüden biri talip olmuş,düğün etme kalkışmışla, Sareköy'e heyet muayenesine gitmişle toktur gızın boynuna bakınca: ''Bu ne?''demiş. Gaynata hemen atılımış: ''Efendim bunla Yörük yemen,dağlada geziyola çocuken kösdüdek çobanı çıkmış,tedavi edilmedinden böle galmış.'' Tokdur hiddetlenmiş küplere binmiş. Sen ne deyon be adam bene tokdurluk mu öğretecen bu çocun boynu bıçak izi'' demiş, parlamış. Gaynata bakmış tokdur durumu hıyalladı. Tokdur Bey bele bele olmuş deye gerçe anlatmış. Sen bu üç beş guruşu al,bizim işimiz gere galmasın ,elinden geleni yapı ve gari demiş. Öve ana cezalandırılmış,gızcaza kırk gün kırk gece düğün ediverip kırk dene geçi kesilmiş. Onla ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

Öve ana över beni

Tokuculan döver beni

Guru ekmekle besler beni

Yalın ayak yürer beni.

*

Öve anadır adı

Yokdur hiç duzu dadı

Güvenilmez gi gününe

Dost musun sen düşman mı?

*

Öve ana öve ana

Yaptıkların galmaz yana

Allah bigün sora sana

Öve ana öve ana.



Kaynak: DENİZLİ YÖRESİNDEN DERLENMİŞ MASALLARDR.MUSTAFA ARSLAN
Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 1  kişi beğendi