YUNUS EMRE

Dilimizin Zenginlikleri Projesi kapsamında Türk tasavvuf edebiyatı sahasında kendine has bir tarzın kurucusu olan Yunus Emre'yi tanıyacağız.


            Yunus Emre (1238 – 1328), Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü  olan mutasavvıf ve halk şairidir. Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde büyüklü küçüklü Türk beyliklerinin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl ortalarından 14. yüzyılın birinci çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde yer alan Sarıköy'de yetişmiş ve Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Tapduk Emre'nin dergâhında yaşamıştır.

     Türk tasavvuf edebiyatı sahasında kendine has bir tarzın kurucusu olan Yunus Emre, Ahmed Yesevî ile başlayan tekke şiiri geleneğini özgün bir söyleyişle Anadolu'da yeniden ortaya koymuştur. Yalnızca halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkileyen Yunus Emre, tasavvufla beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle ve Allah ile olan ilişkilerini işledi ve ölüm, doğum, yaşama bağlılık, ilahi adalet, insan sevgisi  gibi konuları ele aldı. Çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getirdi. Yunus Emre'nin şiirleri daha söylenip yazıldığı tarihten itibaren ezberlenip okunmaya başlayarak, 14. yüzyıldan itibaren abdallar ve dervişler vasıtasıyla Osmanlı fetihlerine paralel bir şekilde tüm Anadolu ve Rumeli coğrafyasına yayıldı. Onun şiirleri aynı zamanda asırlardan beri Anadolu'da ve Rumeli'de faaliyet gösteren tarikatların ortak düşüncesi ve sesi hâline gelerek, Alevî-Bektâşî edebiyatı ile Melamî-Hamzavî edebiyatını meydana getiren halk edebiyatının kaynağı oldu.[12] Yunus Emre, 20. yüzyılda yeniden dikkat çekti ve yansıttığı insan sevgisi bakımından yeni bir gözle değerlendirildi. 1991 yılı, UNESCO tarafından "Yunus Emre'nin doğumunun 750. yılı" olarak anılmıştır.

 

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

 

İLİM KENDİN BİLMEKTİR

İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsin

Ya nice okumaktır

          *

Okumaktan murat ne

Kişi Hak'kı bilmektir

Çün okudun bilmezsin

Ha bir kuru ekmektir

         *

Okudum bildim deme

Çok taat kıldım deme

Eğer Hak bilmez isen

Abes yere gelmektir

         *

Dört kitabın mânâsı

Bellidir bir elifte

Sen elifi bilmezsin

Bu nice okumaktır

         *

Yiğirmi dokuz hece

Okursun uçtan uca

Sen elif dersin hoca

Mânâsı ne demektir

        *

Yunus Emre der hoca

Gerekse bin var hacca

Hepisinden iyice

Bir gönüle girmektir

 


DERVİŞLİK DEDİKLERİ

 

Dervişlik dedikleri

Hırka ile taç değil

Gönlün derviş eyleyen

Hırkaya muhtaç değil

         *

Hırkanın ne suçu var

Sen yoluna varmazsan

Vargıl yolunca yürü

Er yolu kalmaç değil

         *

Dirsin Şeyh'in aşkına

Yalın ayak başı açık

Er var dirlik dirlikmiş

Yalın ayak aç değil

         *

Durmuş marifet söyler

Erene Yunus Emrem

Yol eriyle yoldadır

Yolsuza yoldaş değil

 


BİR KEZ GÖNÜL YIKTINISA

Bir kez gönül yıktınısa

Bu kıldığın namaz değil

Yetmiş iki millet dahi

Elin yüzün yumaz değil

          *

Bir gönülü yaptınısa

Er eteğin tuttunusa

Bir kez hayır ettinise

Binde bir ise az değil

          *

Yol odur ki doğru vara

Göz odur ki Hakk'ı göre

Er odur alçakta dura

Yüceden bakan göz değil

           *

Erden sana nazar ola

İçin dışın pür nur ola

Belî kurtulmuştan ola

Şol kişi kim gammaz değil

            *

Doğru yola gittin ise

Er eteğin tuttunusa

Bir hayır dua ettinise

Birine bindir az değil

            *

Yunus bu sözleri çatar

Sanki balı yağa katar

Halka meta'ların satar

Yükü gevherdir tuz değil

 


YAR YÜREĞİM YAR

Yar yüreğim yar

Gör ki neler var

Bu halk içinde

Bize güler var

        *

Ko gülen gülsün

Hak bizim olsun

Gâfil ne bilsin

Hak'kı sever var

        *

Bu yol uzaktır

Menzili çoktur

Geçidi yoktur

Derin sular var

        *

Girdik bu yola

Aşk ile bile

Gurbetlik ile

Bizi salar var

        *

Her kim merdâne

Gelsin meydâne

Kalmasın câne

Kimde hüner var

        *

Yunus sen bunda

Meydan isteme

Meydan içinde

Merdâneler var

       *

 

TAŞTIN YİNE DELİ GÖNÜL

Taştın yine deli gönül

Sular gibi çağlar mısın

Aktın yine kanlı yaşım

Yollarımı bağlar mısın

        *

Nidem elim ermez yâre

Bulunmaz derdime çare

Oldum ilimden avare

Beni bunda eğler misin

        *

Yavı kıldım ben yoldaşı

Onulmaz bağrımın başı

Gözlerimin kanlı yaşı

Irmağ olup çağlar mısın

         *

Ben toprak oldum yolunda

Sen aşırı gözetirsin

Şu karşıma göğüs geren

Taş bağırlı dağlar mısın

         *

Harami gibi yoluma

Aykırı inen karlı dağ

Ben yârimden ayrı düştüm

Sen yolumu bağlar mısın

         *

Karlı dağların başında

Salkım salkım olan bulut

Saçın çözüp benim içün

Yaşın yaşın ağlar mısın

         *

Esridi Yunus'un canı

Yoldayım illerim kanı

Yunus düşte gördü seni

Sayru musun sağlar mısın


KALANLARA SELAM OLSUN

Bu dünyadan gider olduk

Kalanlara selam olsun

Bizim için hayır dua

Kılanlara selam olsun

         *

Ecel büke belimizi

Söyletmeye dilimizi

Hasta iken halimizi

Soranlara selam olsun

        *

Tenim ortaya açıla

Yakasız gömlek biçile

Bizi bir asân vechile

Yuyanlara selam olsun

       *

Azrail alır canımız

Kurur damarda kanımız

Yuyacağın kefenimiz

Saranlara selam olsun

        *

Selâ verile kastımıza

Gider olduk dostumuza

Namaz için üstümüze

Duranlara selam olsun

       *

Dünyaya gelenler gider

Hergiz gelmez yola gider

Bizim halimizden haber

Soranlara selam olsun

      *

Miskin Yunus söyler sözün

Yaş doldurmuş iki gözün

Bizi bilmeyen ne bilsin

Bilenlere selam olsun



Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Yunus_Emre https://www.siir.gen.tr/siir/y/yunus_emre/ilim_kendin_bilmektir.htm
Yazdır

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin



  Beğen | 1  kişi beğendi